İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) 2020 yılına dair açıkladığı hasta tutuklular raporuna göre, hapishanelerde 604’ü ağır olmak üzere bin 605 hasta tutsak bulunuyor. Raporda, 2020 yılında hapishanelerde 27’si hastalıklarından kaynaklı toplam 60 tutsağın yaşamını yitirdiği kaydedildi. Aynı raporda, 2021 yılının ilk üç ayında ise 2’si ağır hasta olmak üzere toplam 13 tutsağın yaşamını yitirdiği belirtildi.
Birçok hastalığı var
Bolu F Tipi Kapalı Hapishanesi’nde tutulan ve İHD’nin hasta tutuklular listesinde bulunan Feridun Kurt da onlardan biri. Kurt, 26 yıldır tutuklu ve kuyruk sokumundaki kırığın yanlış kaynaması, bel fıtığı, kireçlenme, kollarındaki iltihaplanma gibi hastalıklarının yanı sıra tansiyon, astım ve kolesterol hastalıklarıyla mücadele ediyor. Ağabeyinin tutuklandığı ilk günden bu yana tedavi edilmediğini söyleyen Cevdet Kurt, “Hasta olduğunu devlette biliyor. Tedavi etmiyorlarsa, bıraksınlar biz tedavi edelim” dedi.
İşkence nedeniyle sakatlandı
Kurt, ağabeyinin 1995 yılında gözaltına alındığını, Diyarbakır, Antep ve Adana’da gözaltında kaldığı süre zarfında gördüğü ağır işkence nedeniyle belinden sakatlandığını söyledi. Adil yargılama yapılmadan ağabeyine müebbet hapis cezası verildiğini belirten Kurt, “3 yıl boyunca doğru dürüst yargılama bile yapılmadı. Cezaevindeyken mahkemeye götürülmeden kendisine bu ceza verildi. Aldığı ceza kendisine gönderilen kağıtla bildirildi. Ne yaptı da müebbet verdiler?” diye sordu.
Oğlunu göremeden vefat etti
Ağabeyinin sırasıyla Adana, Ceyhan, Konya, Mersin ve Ankara’da bulunan hapishanelerinde kaldığını aktaran Kurt, “Yevmiyeyle çalışıp görüşe giderdik. Sürekli devletin peşinden sürüklendik. Annem bin bir zorlukla görüşe giderdi. 70 yaşındaydı. Onun için sürekli yolu şaşırırdı. Oğlunun görüşüne gittiği için 4 ay cezaevinde kaldı. Sürekli ‘Tüm tutsaklarımızın ve Feridun’un serbest kaldığı günü göreyim, Allah o gün canımı alsın’ derdi. Ama oğlunu göremeden vefat etti” dedi.
Baskı altında
26 yıldır tedavi edilmediğini söyleyen abisi, aynı odada kaldığı arkadaşlarının yardımı olmadan görüşe bile gelemediğini söylüyor. Abisinin ameliyatta edilmediğini söyleyen Cevdet Kurt, Adalet diye bir şey yok. Cezaevindeki sorunların bitmesi, ülkeye barışın gelmesi demektir. Baskı altındalar. Siyasileri içerde tutup, diğerlerini bırakıyorlar. Biz barış dedikçe, düşmanca bakıyor, bizi kabul etmiyorlar” diye konuştu.
2 yıldır görmüyor
Hapishanenin uzak olması ve maddi sıkıntılardan nedeniyle sürekli görüşe gidemediklerini ifade eden Kurt, “Her görüşe gittiğimizde 2 bin lira masrafımız oluyor. Gidiş gelişimiz 48 saat. Burada cezaevi var. Neden buraya getirmiyorlar? Burada olsa az maliyetle tüm aile gidip görürüz. En son salgından önce gördüm. 2 yıldır kardeşimi görmedim. Bize adalet yok! Bir elbiseyi yetiştiresiye kadar rezil oluyoruz. Haftada telefon üzerinde 20 dakika konuşabiliyoruz. 20 dakika kime yetecek, kim konuşacak? Bazen o 20 dakika için 3 saat bekliyoruz. Geçen gün aramış. Bende yetişemeyince 5 dakika sonra konuşma hakkını yakmışlar. Buna ne demeli? Zaten bir telefon görüş hakkımız var. Onu da yapamazsak ne olacak?” ifadelerini kullandı. Kurt, cezaevlerinde hak ihlallerinin arttığını dile getirerek, kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulundu. (Kaynak: Mezopotamya Ajansı)
