Yeni Demokrat Kadın (YDK), facebook ve twitter hesabından yapılan açıklamada,“Herkes pandemiyi konuşuyor. Alınan-alınmayan, alınması gereken ya da alınması manasız önlemleri, önlem alınırken düşünülmeyen işçi ve emekçileri, sağlıkta neo-liberal dönüşümün çöküşünü, ücretli-ücretsiz izinle yaşama çabasını, patronlara ekonomi paketlerini, dağıtılamayan maske ve kolonyaları…” sözlerine yer verildi.
YDK açıklamasında şunlar kaydedildi:
“Şimdi sıra bizde!
Biz konuşuyoruz: Pandemide neler yaşadığımızı, görünmeyen emeğimizin ağırlaşmasına rağmen nasıl çarçur edilmek istendiğini, sokağa çıkma yasakları ile üzerimize kapanan kapılar ardında neler olduğunu, haklarımızın nasıl gasp edilmeye çalışıldığını, bunlarla nasıl baş ettiğimizi, bunlara nasıl direndiğimizi, bu saldırılar karşısında hiç susmadığımızı, durmadığımızı ve dayanışmadan vazgeçmediğimizi… En çok da erkek egemenliğinin ne idüğü belirsiz “normalleşme”sinin bizim için ne anlama geldiğini ve kurduğumuz, kurmak için dayanışmada olacağımız “normalleşme” hayallerimizi nasıl gerçek kılacağımız…
Buluşuyor, teşhir ediyor, paylaşıyor ve hayal ediyoruz!”
“Teşhir ediyoruz, Paylaşıyoruz, Hayal ediyoruz”
Açıklamada, kampanyanın nasıl yürütüleceğine ilişkin şu bilgilere yer verildi:
“Temmuz ayından 25 Kasım’a uzanan bir süreç içerisinde pandemiyi kadınlara soruyoruz.
Önce buluşuyoruz: Pandemiye karşı önlemlerimizi alıp, maskemizi takıp, dezenfektanlarımızı alıp, fiziksel mesafemizi koruyarak biraraya geliyoruz. Kahvaltılarla, ev buluşmalarıyla, bahçede, sokakta, balkondan balkona, atölyede…
Teşhir ediyoruz: Pandeminin değil ama pandemiyi fırsat bilen erkek egemenliğinin kadın ve LGBTİ+’lara dönük baskılarını, haklarımızı gasp etmeye çalışan erkek devlet aklını, işsizliği, artmasına karşın bir türlü görünmeyen ev içi iş yükümüzü, şiddetin pandemi boyunca hayatımızda nasıl tırmandığını, koruma mekanizmalarımızdan ve birbirimizden tecrit olduğumuz bu koşullarda nasıl yalnızlaştırıldığımızı, “normalleşme” politikalarında adımızın bile geçmediğini…
Paylaşıyoruz: Pandemide nasıl hayatta kaldığımızı, pandeminin bizi susturamadığını, devletin haklarımıza dönük saldırılarına karşı hem evden hem sokaktan nasıl sesimizi yükselttiğimizi, patriarkal düzen karşısında nasıl güçlü durduğumuzu…
Hayal ediyoruz: Erkek egemenliğinin kadın ve LGBTİ+’ları tecrit altına alma ve susturma dışında hiçbir politikası olmayan “normalleşmesi”ne karşı kendi “normalleşme” hallerimizin nasıl olacağını…”Açıklamanın tamamı için TIKLAYINIZ!
